Hararet Nardadır, Sacda Değildir. Keramet Baştadır, Tacda Değildir. Her Ne Ararsan Kendinde Ara. Kudüs’de Mekke’de Hac’da Değildir. (Hünkar Hacı Bektaşi Veli)
Duyurular
İstanbul Hava Durumu
Etkinlik Takvimi
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD  
EURO  
       
Özlü Sözler
İlim hiç bir servet ile satın alınamaz; onun içindirki bir cahil ne derece zengin olursa olsun , en fakir bir alim ile mukayese olunumaz. (Hz Ali)
Sponsorlarımız
Anket
Derneğimizin Çalışmalarını Nasıl Buluyorsunuz?
 
Sitemizi Tavsiye Ediniz
Sitemizi arkadaşlarınıza tavsiye ederseniz memnun kalırız.
 
  
MUHARREM ORUCU
 

Muharrem Orucu; Adem Peygamberden başlayıp, Peygamberimiz Hz. Muhammet Mustafa’ya kadarki bir çok peygamber, Muharrem ayında 10 gün  Muharrem oruç tutmuşlardır. Kuran-ı Kerim’in bakara suresinin 183. Ayetinde ‘’Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de farz kılınmıştır’’ der

Birçok Peygamber Muharrem ayında, tarihsel süreç yaşamış ve sevinçleri için, 10 gün Muharremde Allah’a şükür orucu tutmuşlardır.

Hz.Adem Peygamber’in tövbesi muharrem ayında kabul edilmiş, Hava ile bu ayda buluşmuştur.

    Hz.Nuh Peygamber , 40 gün ve 40 geçe denizde kalıp, tufandan kurtulması ve karaya çıkması yine 10 Muharrem günüdür. Karaya çıkınca da teknede kalan çeşitli yiyecekleri karıştırıp, aşure yaparak yemişlerdir. Aşure geleneği de oradan gelmektedir. Şükür içinde Muharrem de 10 gün oruç tutmuştur.           Hz. Yunus Peygamber balığın karnından muharrem ayında kurtulmuştur.                               Hz. İbrahim’in Nemrut’un ateşinden kurtulması Muharrem ayıdır.

Hz. İsmail’in kurban olmaktan kurtulması Muharrem ayıdır.

Hz. Yusuf Peygamber kuyudan kurtulması Muharrem ayıdır.

Hz. Yakup Peygamber, oğlu Yusuf ‘a Muharrem ayında kavuşmuştur.

Hz. Eyüp Peygamber dertlerinden Muharrem ayında kurtulmuştur.

Hz. Musa Peygamber, Kızıl denizi yarıp, Firavunun zulmünden kurtulması Muharrem ayıdır.

Hz.Muhammet Mustafa, Mekke’li müşriklerin zulmünden ve baskısından kurtulmak için, Mekke’den Medine’ye göç etmesi (hicret) etmesi; yine Muharrem ayıdır. Bu nedenle, Hicret ettiği 1 Muharrem yıl başıdır.

            Kuran-ı Kerim’in Fecir suresi, 1-2 ayetinde ‘’and olsun o 10 geceye’’ der. Yani 10 gün tutulan Muharrem orucunu belirtir. Hz.Muhammet Hakka yürüyünceye kadar Muharrem orucu tutmuştur.

            Bu ayda peygamberlerin sevinçli olaylar yaşamasına rağmen,

            Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin’in ve yakınlarının Kerbela’da katledildikleri için, Muharrem ayı; Alevilerin hüzün ve matem ayıdır. Bu ay Ehlibeyt’e katliam yapıldığı aydır. 10 Muharrem günü, Hz. Hüseyin ve yakınlarının Kerbela’da şehit edildikleri gündür.

 Bu nedenle Muharrem ayında, Hz. Hüseyin’in ve Kerbela şehitlerinin yası matemini çekmek için,12 gün Muharrem orucu ve matemini tutarız.

12 İmamlar’ın  11.de şehit edildiği için, On İki İmam aşkına12 gün oruç tutarız.

Peygamberlerin ve özellikle de peygamberimiz Hz. Muhammet’in Muharremde oruç tutdukları için biz de Muharrem oruçu tutarız.

Kuran-ı Kerim de farz olduğu için, yani Allah Buyruğu olduğu için, Muharremde oruç tutarız. Allah rızası için Muharremde oruç tutarız.

Toplumsal birliği, barışı, kardeşliği, pekiştirmek için, muharremde oruç tutarız.

Zulme, zalime, haksızlıga karşı çıkmak, mazlumdan yana olmak için, Muharremde oruç tutarız.

Hz. İmam Hüsein’in ve yakınlarının, zalime ve zulme karşı verdikleri o onurlu mücadeleyi, yüzyıllar sonra bile, unutmamak ve inançla kararla yaşatmak için, biz Aleviler Muharremde oruç tutarız. Bu olayları bilen, bazı aydın sünni kardeşlerimizde muharrem orucu tutmaktadırlar.

Oruç tutmak; Aynı zamanda açlığın, yoksulluğun ne demek olduğunu bilip, İhtiyaçlı yoksul, fakir insanlara yardım etmekdir. Çünkü; İslamiyetin temel prensiplerinden ve şartlarından biride, ihtiyaçlı yoksul insanlara maddi ve manevi yardım etmektir.

Oruçlu insan; aynı zamanda her türlü kötülüklerden uzaklaşmalıdır. Kimseyi kırmamalı, incintmemelidir. Merhametli, hayırsever, iyiliksever, dürüst, ahlaklı, hoşgörülü iyi insan olmalıdır. Bunlarda dinin temel prensipleri ve şartlarıdır. Gerçek Mümin yaşam boyu bu erdemleri taşımalıdır. Orucun bu faziletlerini yerine getirmeyen kişi boşuna, nafile oruç tutar. Hz. Peygamberimiz bir hadisinde ’’Nice oruçlular vardır ki, oruçlarından onlara sadece bir açlık kalmıştır.’’diye buyurmuştur.

            Peygamberimiz Muhammet Mustafa, insanın kendi şeytani nefsine karşı girişilen mücadeleyi büyük cihat olarak nitelendirmiştir.

Orucumuzu tüm bedenimizle tutmalıyız.

 Elimizle oruç tutmalıyız ki onlarla hiçbir canlıya zarar, ziyan  vermeyelim. Elimizle iyilik edelim, yardım edelim.

Dilimizle oruç tutmalıyız ki; hiç kimseyi kırmayalım, incitmeyelim. Yalan söylemeyelim, dedikodu yapmayalım.

Gözümüzle oruç tutmalıyız ki harama bakmayalım.

Nefsimizle oruç tutmalıyız ki, her türlü kötü nefislerden uzak duralım.

Kalbimizle oruç tutmalıyız ki, Yüreğimizi Allah ve insan sevgisi ile dolduralım. Böylece Yunus Emre’nin dediği gibi’’ Yaratılanı sevelim, yaratandan ötürü’’ yani Tanrı’nın yarattığı her canlıyı sevelim, onlara zarar vermeyelim. Onları koruyalım. Merhametli davranalım. Onlara yardım edelim.

Hz. Ali Efendimiz ibadet edenleri şu şekilde sınıflandırıyor.

‘’İnsanların bir bölümü sevap kazanmak için, ibadet ederler. Bunlar tüccarların ibadetidir. Bir bölümü de Allah’tan korkarak ibadet ederler. Bunlar da kölelerin ibadetidir. Diğer bir bölümü de Allah’a şükür etmek için ibadet ederler, bunlar da özgürlerin ibadetidir.’’ Yani İnsaların cennet sevdası ve cehennem korkusu ile ibadet etmemeleri Allah rızasını kazanmak için ibadet etmeleri gerekir. Yunus Emre’nin dediği gibi’’ cennet, cennet dedikleri, birkaç köşkle, birkaç huri, isteyene ver onları, bana seni gerek seni’’

Tanrı’nın bizim ibadetimize ihtiyacı yoktur. Bizim ibadete ihtiyacımız vardır. İbadet etmekle Allah’a şükür borcumuzu yerine getirmiş oluyoruz.

Oruç ibadetinin hikmetleri ise; İnsanın kendisini denetim altına alarak, kötülük yapmamak ve iyilik yapmasını sağlamaktır.

Kutsal bir dini görevini yaparak, huzurlu ve mutlu olmasını sağlamaktır.

Oruç tutarak, açlığın ve susuzluğun ne demek olduğunu bilip, tüm canlılara yardım edecek, cömert olacak. Hayırsever ve merhametli olacak. Peygamberimiz’’ komşusu açken, tok yatan bizden değildir’’ diye buyurmuştur.

Gerçek Oruç tutan kişi; haram ve kul hakkı yemez. Helal kazanır, helal yer. Kimseye zarar,ziyan  vermez, kimseye kötülük etmez. Kimseye kötü söz söylemez. Kimseyi, kırmaz, incitmez.

Gerçek Oruç tutan İnsanı; ahlaklı, dürüst, hayırseveri iyiliksever, iyi insan olur.

Gerçek oruç tutan insan;  Eline, diline, beline, aşına, eşine, işine, özüne, sözüne, gözüne sahip olur. Sofrası açık, gönlü açık, anlı açık olur.

Gerçek oruç tutan müminler; bu faziletleri sadece oruçlu oldukları zaman değil, tüm yaşamı boyunca yerine getirirler.

Sevgili canlar, Muharrem ayında oruç ve matem tutmak; Adaletten, haktan, şereften, doğrudan, mazlumdan, ezilenden, yana olmak demektir. İşte Peygamberimizin göz bebeği, sevgili torunu, Hz.İmam Ali’nin oğlu, şehitler şahı Hz. İmam Hüseyin ve Kerbela şehitleri, Kerbela’da adalet uğruna, İslamiyet uğruna, Hak, Muhammet, Ali yoluna, zalime ve zulme boyun eğmeyerek canlarını feda etmişlerdir.

Hz. İmam Ali’’ Haksızlıklar önünde eğilmeyiniz, hakkınızla birlikte hasiyet ve şerefinizi de kaybedersiniz’’ diye buyurmuştur. Hz. Hüseyin’de babasının bu sözünü tutmuştur. Hz. Hüseyin Küffe’ye gitmeyin diyenlere şu cevabı vermiştir.’’ Zulüm altında inleyen mazlumların tek ümit ışığı biziz. Bir can için, bu mazlumların ümit ışığını nasıl söndüreyim’’

İşte Hz. Hüseyin Kerbela’da şehit olarak; Tüm islam aleminin ümit ışığı olmuştur. İslamiyeti kurtarmıştır. Hak ile batılın arasını kanı ile ayırmıştır. Bu ışık hiç sönmeyecektir. Onu seven müminlerin gönüllerinde daima yanacaktır. Onu sevenlere şefaat olacaktır. Bu ışık müminlerin kurtuluş çerağı olacaktır. Onu sevenlerin, ibadethanelerinde bu çerağ daima yanacaktır. İşte bu cem evinde ki bu çerağ, İmam Hüseyin’in  çerağıdır. Hz. İmam Hüseyin Yezit’e biat etseydi, Ne İslamiyet, ne de Alevilik olurdu. Hz. İmam Hüseyin Kendisini ve ailesini islamiyeti kurtarmak için, kendisini ve ailesini kurban etmiştir.                             En büyük kurban Hz. İmam Hüseyin’dir.

Peygamberimiz ; ‘’Ehlibeyt gemisine binenler kurtuluşa ereceklerdir’’.

‘’İki emanet bırakıyorum. Birisi Kuranı Kerim, diğeri Ehlibeyt’imdir’’

 

‘’Hüseyin benden, ben Hüseyin’denim. Kim Hüseyin’i severse Allah’ta onu sever’’ diye buyurmuştur.

           Ne mutlu Hz. İmam Hüseyin’i sevenlere.

Ne mutlu, Hz.İmam Hüseyin ve Kerbela şehitleri için, oruç ve yası, matem tutanlara. Ne mutlu yüreğinde o ışığı hiç söndürmeyenlere.

Ne mutlu İmam Hüseyin ve Kerbela şehitleri için göz yaşı dökenlere.

Ne mutlu Hak, Muhammet, Ali ve İmam Hüseyin’in yolundan gidenlere.

Ne mutlu, Ehlibeyt’i , On iki imamı, Erenleri, evliyaları  sevenlere ve onların yolundan, izinden gidenlere.

’Düştü Hüseyin atından sahrayı Kerbela’ya, Cibril git haber ver sultanı Enbiyaya.’’

Türbesin önünde nakış eylemişler. Gel dinim imanım imam Hüseyin.

Seni dört köşeye baş eylemişler. Gel dinim imanım İmam Hüseyin.           

X                                                x                                      x

Çağlar sular gibi akasım gelmez. Şehrine girince çıkasım gelmez.

Yezitin yüzüne bakasım gelmez. Gel dinim imanım İmam Hüseyin.

X                                              x                                        x

Senin aşıkların yanar, yakılır. On İki İmam katarına katılır.

Bunda Yezitlere nalet okunur. Gel Dinim imanım İmam Hüseyin.

X                                              x                                      x

Senin dervişlerin semalar döner. Kadir geceleri şemalar yanar.

Katarımız İmam Cafer’e uyar. Gel dinim, İmanım İmam Hüseyin.

Şah Hatayyim eder erenler nerde. Çalısız kayasız bir sahra yerde.

Kerbela çölünde, kandilde nurda. Gel Dinim İmanım İmam Hüseyin…

                                                                                         Hıdır ULUER

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Hıdır ULUER      20.10.2014   Okunma Sayısı: 1896


Yazdır

 

Yazarın Diğer Yazıları















Üye Giriş Paneli
E-posta:    
Şifre:       
Şifremi unutum
Başkan'ın Mesajı
Aidat Borcu Sorgulama
 
Son Ziyaretçi Yorumları
Ahmet ERGÜLl
siteniz ve köyünüz çok güzel başarılarınızın devamını dilerim

HIDIR ULUER
Bu sitenin yapımında ve sürdürülmesinde emeği geçen, ALİ ILGIN 'a, Köyümüzün gençlik komisyonunda görev alan tüm gençlere, ve Kadın Komisyonunda görev alan tüm kadınlara teşekkür ederim. Hıdır Uluer

HIDIR ULUER
Merhabalar, Köyümüzün gençleri ile bu pazar günü yaptığımız kahvaltı toplantısından memnun oldum. Gençlerimizin,bir arada olmaları, tanışmaları, birlikte etkinlikler yapmaları, köyümüzün geleceği açıcından çok iyidir. Çünkü gençler tanışmazlarsa, gelecekte, köyümüzün, düğününe, derneğine, cenazesine katılım olmaz. Selamlar.HIDIR ULUER


Tüm ziyaretçi yorumları için tıklayınız.
Günlük Gazeteler
Sponsorlarımız