Hararet Nardadır, Sacda Değildir. Keramet Baştadır, Tacda Değildir. Her Ne Ararsan Kendinde Ara. Kudüs’de Mekke’de Hac’da Değildir. (Hünkar Hacı Bektaşi Veli)
Duyurular
İstanbul Hava Durumu
Etkinlik Takvimi
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD  
EURO  
       
Özlü Sözler
İlim hiç bir servet ile satın alınamaz; onun içindirki bir cahil ne derece zengin olursa olsun , en fakir bir alim ile mukayese olunumaz. (Hz Ali)
Sponsorlarımız
Anket
Derneğimizin Çalışmalarını Nasıl Buluyorsunuz?
 
Sitemizi Tavsiye Ediniz
Sitemizi arkadaşlarınıza tavsiye ederseniz memnun kalırız.
 
  
ÇİĞDEMLİ KÖYÜNÜN TARİHÇESİ

     

ÇİĞDEMLİ KÖYÜ

Divriği’nin günümüze kadar ismi değişmeden gelen nadir köylerimizden biridir.Son otuz, kırk yıl içinde önceleri ağılcık, bilahare de Çiğdemli ismini almasına rağmen halk tarafından Tuğut olarak bilinir.

 107-kopya.jpg

Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin üçüncü cildinin 274. sayfasında (Dersaadette İkdam Matbaası Rumi 1314 Çeviri Ahmet Cevdet) Evliya Çelebi’nin Sivas Diyarbakır seyahatinde Tuğut’taki handa da konakladıklarını yazmış ve buranın 150 haneli bağlı bahçeli mamur bir köy olduğu vurgulanmıştır. Özelliklede isminin Tuğut olması dikkati çeker.

tugut-koyu.jpg

Ulu Camii vakfiyesinde Aşağı zağur, İbni ad, Amuk ve Hond gibi yerleşim yerlerinin şimdiki isimleri ne olduğu bilinmemektedir. Ahmet Şah Nığ çayı, Karsı çayı ve Murcinge çayları üzerine köprüler; Tuğut, Burma han gibi yerlere de han yaptırdığına göre bilinmeyen bu yerleşim yerlerinden biride Tuğut olabilir.

Halk arasında kış günleri okunan Battalname de: Seyit Battal Gazi, Babası Hüseyin Gazi’nin intikamını almak için; Divriği (Tefrike) ye geldiği zaman Arege (Duruköy) deki Şahmaz Pir’den ve ayrıca Tuğut yakınlarındaki kilisedeki papaz efendiden yardım görmüştür. Tuğut köyü içinde, Karahan mevkisinde, Fazlıoğlu yakınlarında kiliseler varmış. Papaz Efendinin bu kiliselerden hangisinde ikamet ettiği kesin bilinmemektedir. Bilinen, bu üç mevkide bugün Tuğut köyü hudutları içindedir. İslam olduğu anlaşılan bu Papaz Efendi, din değiştirdiği için Kızıl dağda yakılarak şehit edilmiştir. Yakıldığı yerde güzel bir kaynak zuhur etmiş olup; bugün dahi ziyaret olarak oraya gidilir. Kurbanlar kesilir, adaklar adanır. Kızıl Baba- Keşiş Baba olarak bilinir. O gün diğer Hıristiyanlara ibret olsun diye Kızıl dağda öyle bir ateş yakmışlar ki Divriği’den Sarıçiçek yaylasından vel hâsıl dört bir yandan kızıllık görülmüş. O gün den beri dağın adı Kızıldağ olarak anılır. Nığ çayı ile Karsı çayı arasındaki ulu dağdır. Susuz bel mevkisinden geçit verir.

tugut-kapak.jpg

Tuğut’lular 13.yüz yıldan beri, belki daha fazla bir zaman içinde testi, pöhrenk, küp ve güveç gibi kaplar yapmakta mahirdiler. Çocukluğumuzda orada yapılan bu eşyaları, kapları ve özellikle su küplerini babalarımız özel siparişle getirtirlerdi. Hatta derler ki: Bu topraktan yapılan imalatlara zarar gelmesin diye gidiş geliş yolları ayrı olup, Aynı istikamette iki köprü olduğu söylenir. Divriği deki Ahmedi Şah suyunun pöhrenkleri burada imalat edildiği rivayet edilmektedir.   

Üzüm bağları tut ağaçları bol olduğundan içki imalatında da mahirmişler. Tekel kurumu yasak kıldığından bu meslek tarihe karışmıştır. Divriği’nin en geniş arazisine sahip olmaları buradaki halkı çok yönlü imalata götürmüştür. Bugün dahi yoğurt, peynir ve kaymak ambarıdır.

img_4687-001.jpg

Hıristiyan olan bu belde dokuzuncu yüzyılda İslamiyet’le tanışmış Mengücekler döneminde gelişmiş ve Yunus Emre’nin Timisi köyünde üç yıl kalması diğer köyler gibi buradaki halkında irşat olmasına sebep olmuştur. (Ali Kudret Mansuroğlu ile 2006 Temmuzunda yaptığım söyleşide: 1964 yılında çıkarttıkları Divriği’den yansımalar adlı dergideki fikirlerini sorduğumda; Yunus Emre’nin bu yöreye gelmesini, halkı irşat etmesini, kendilerde misafir kaldığını ve ellerinde çonkların bulunduğunu ayrıcada dedelerinin yazmış olduğu kitaplarda bu konular uzun uzun tekrar edildiğini bildirdi.)

Tuğut köyünün mamur olması zamanla eğe tarafından gelen göçlerle (Dulkadir oğullarından bir boy) daha da gelişmiştir.  19. yüzyılda eğitimini tamamlayarak İstanbul’dan geri gelen şahıslar ise köylerine eşine rastlanmayan binalar, hanlarve mahsenler yapıp köylerini zirveye çıkartmışlardır.

tugutas2.jpg

1972 yılında öğretmen arkadaşlarla gidip görmek nasıp oldu ise de misafir perver halk bizleri çok iyi ağırladılar. Sohbet o kadar tatlı oldu ki vaktin nasıl geçtiğini bilemedik. Ne yazık bir günümüzü bir odada geçirdiğimizden, köy hakkında bilgimiz arttı ise de geç kalındığından bütün eserleri göremedik. İşallah tekrar gidip görmek nasıp olur.

 Not: Ruhan (Tayyar) Özaygün' ün kaleminden (12.03.2013)

Üye Giriş Paneli
E-posta:    
Şifre:       
Şifremi unutum
Başkan'ın Mesajı
Aidat Borcu Sorgulama
 
Son Ziyaretçi Yorumları
Ahmet ERGÜLl
siteniz ve köyünüz çok güzel başarılarınızın devamını dilerim

HIDIR ULUER
Bu sitenin yapımında ve sürdürülmesinde emeği geçen, ALİ ILGIN 'a, Köyümüzün gençlik komisyonunda görev alan tüm gençlere, ve Kadın Komisyonunda görev alan tüm kadınlara teşekkür ederim. Hıdır Uluer

HIDIR ULUER
Merhabalar, Köyümüzün gençleri ile bu pazar günü yaptığımız kahvaltı toplantısından memnun oldum. Gençlerimizin,bir arada olmaları, tanışmaları, birlikte etkinlikler yapmaları, köyümüzün geleceği açıcından çok iyidir. Çünkü gençler tanışmazlarsa, gelecekte, köyümüzün, düğününe, derneğine, cenazesine katılım olmaz. Selamlar.HIDIR ULUER


Tüm ziyaretçi yorumları için tıklayınız.
Günlük Gazeteler
Sponsorlarımız